Bankacılık faaliyetlerinde kredi sözcüğü, nakit paraya ihtiyaç duyan müşteriler için belirli bir vade planı ve faiz oranı ile borç para verme işlemleri olarak tanımlanmaktadır. Ancak ticari faaliyetlerin tümü göz önünde bulundurulduğu zaman bu kavram, borç ödeme konusunda güvenilirlik sunma anlamına gelmektedir. Bu nedenle kredi risk yönetimi çalışmaları yalnızca bankacılık sektöründe değil; diğer tüm ticari sektörlerde de sayısız avantaj ve güvence sunan bir çalışmalar bütünüdür.

Krediler, nakit akışının rahatlatılabilmesi amacı ile sunulan çözüm önerileridir. Bu bağlamda işletmelerin vadeli şekilde ürün almaları ya da borç hanelerinin bulunması gibi durumlar da kredi olarak tanımlanabilmektedir. Kredi riski ise borçlu kişinin ödemelerini belirtilen tarihlerde ve tutarlarda gerçekleştirmemesi durumunu olarak açıklanabilmektedir. Bu durum karşısında alacaklı firmalar, ciddi maddi sorunlar yaşamak ve başarı hedeflerine ulaşamamak gibi istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilmektedir.

Kredi risklerinin öngörülmesi ve gerekli önlemlerin alınması, alacaklı firmaların ticari faaliyetlerini sorunsuz şekilde sürdürebilmeleri açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bu durum ise kredi risk yönetimi çalışmaları ile mümkün hale gelmektedir. Bu nedenke günümüzde birçok firma, tedarikçileri ve müşterileri için kredi risk yönetimi hizmetlerinden yardım alarak mevcut pozisyonlarını korumayı tercih etmektedir.

Kredi Risk Yönetimi Aşamaları Nelerdir?

Kredi risk yönetimi çalışmaları, işletmelerin maddi sorunlar yaşamadan ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle günümüzde birçok firma, bu hizmetlerden yardım alarak işbirliği sağlamaktadır. Başarılı bir kredi risk yönetimi yapabilmek için izlenmesi gereken temel aşamaları ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:

●  Kredi Riskinin Tanımlanması: Tüm risk yönetimi çalışmalarında olduğu gibi, kredi risk yönetiminde de en önemli adım riskin tanımlanmasıdır. Bunun için sağlanması planlanan kredi hizmetleri ve taşıdığı risklerin doğru şekilde tanımlanması gerekmektedir.

●  Kredi Risklerinin Belirlenmesi: Tanımlanan riskler karşısında firmaların ne gibi zorluklar yaşayabileceğinin belirlendiği aşamadır. Aynı zamanda riske yol açan işlemler, ürünler ve hizmetlerin de bu aşamada tespit edilmesi gerekmektedir.

●  Risk Ölçümlerinin Yapılması: Risklerin kaynakları tespit edildikten sonrasında gerçekleşme ihtimalinin hesaplanması gerekmektedir. Bunun için uluslararası bir ölçüt sistemi olan Basel I ve Basel II kriterlerinden yardım alınması büyük bir önem taşımaktadır. Aynı zamanda risk seviyelerini minimuma düşürmek için gerekli olan aksiyon planları da bu aşamada hazırlanmaktadır.

●  Kredi Risklerinin İzlenmesi: Bu aşama riskler, portföy ve işlem bazında takibe alınmaktadır. Aynı zamanda yalnızca mevcut firmanın değil, rakip firmaların da sunduğu kredi imkanları takip edilmektedir. Bu sayede en güvenilir ve profesyonel kredi risk yönetimi çalışmalarının gerçekleştirilmesi mümkün olmaktadır.

●  Kredi Risklerinin Kontrol Edilmesi: Kredi risk kontrolleri, çoğunlukla bağımsız birimler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu birimin temel görevi ise personel faaliyetlerinin, bilgi doğruluğunun ve değerlendirme sistemlerinin denetlenmesidir. Bu sayede gözden kaçan herhangi bir hata olmadan kredi işlemlerinin gerçekleştirilmesi mümkün hale gelmektedir.

Kredi risk yönetimi aşamaları, firmaların başarı hedeflerine en güvenilir şekilde ulaşmaları için oldukça önem taşımaktadır. Bu nedenle özellikle büyük ölçekli ve kurumsal firmalar tarafından düzenli bir uygulama olarak kabul edilmektedir.

Kredi Risk Yönetimi Süreci Nasıl Olmalı?

Kredi risk yönetimi çalışmaları, fikir aşamasından son kullanıcıya ulaşana dek geçen tüm süreçlerdeki riskleri kapsamalıdır. Aynı zamanda bu risklerin öngörülmesi ve mümkünse henüz meydana gelmeden öncesinde engellenmesi gerekmektedir. Risk seviyesi başlangıç aşamasını geçtikten sonrasında telafisi çok daha zorlu olmaktadır. Bu nedenle risklere karşı her zaman için birkaç aksiyon planının hazırda bulunması tavsiye edilmektedir.

Kredi risk yönetimi süreci, baştan sona kadar sistematik ve disiplinli bir ekip çalışması ile sürdürülmelidir. Bu sayede risklerin analiz edilmesi, en uygun çözüm önerilerinin sunulması ve sorunlar büyümeden öncesinde müdahale edilmesi gibi avantajlar elde edilmektedir. Aynı zamanda risklerin işletmelere zarar vermeden önce engellenmesi de mümkün olmaktadır. Bu nedenle tüm süreç, mutlaka alanında uzman kadrolar ve firmalar tarafından yönetilmelidir.

Kredi Risk Yönetiminin Faydaları

Kredi risk yönetimi çalışmaları, firmaların evrensel bir ölçüt sistemi olan D&B skorlarını görmelerini mümkün kılmaktadır. Bu sayede mevcut ya da potansiyel işbirlikleri karşısında firmayı bekleyen riskler görülebilmektedir. Aynı zamanda güncel kredi limit önerilerine de erişim sağlanabilmektedir. Kredi risk yönetiminin diğer faydalarını ise kısaca şu şekilde sıralamak mümkündür:

●  Firmanın büyümesinin desteklenmesi,

●  Kar oranlarının artış göstermesi,

●  Online erişim imkanları ile hızlı ve doğru kararların verilebilmesi,

●  İşbirliği sağlanan ülkelerdeki makro ekonomik risklerin takip edilebilmesi,

●  İzleme seçenekleri sayesinde risklere karşı erken uyarıların alınabilmesi,

●  Firma portföyüne ait risk dağımlarını inceleyerek öncelik sıralamasının yapılabilmesi,

●  Sürdürülebilir ve verimli ortaklıkların sağlanabilmesi,

●  Portföye eklenen yeni müşterilerin daha güvenilir ve hızlı şekilde kabul edilmesi,

●  İşbirliği kurma planı yapılan firmaların mali durumları, risk oranları ve ortaklıkları gibi bilgilerine tek bir kaynak üzerinden erişim sağlanabilmesidir.

D&B skorları, firmaların ticari faaliyetleri boyunca sergiledikleri tüm işlemleri kapsamaktadır. Bu nedenle en güvenilir kredi risk yönetimi çalışmalarını sağlamak için mutlaka bu skorların incelenmesi tavsiye edilmektedir.

Yorum kapalı