Küçük ve orta ölçekli işletmeler, istihdam yaratmaları ve ekonomik büyümeye katkıda bulunmaları nedeniyle küresel ekonomide hayati rol  oynamaktadır. Dünya çapındaki işletmelerin %90’ını ve küresel istihdamın %50’sinden fazlasını KOBİ’ler oluşturmaktadır. Avrupa’da ise daha etkili bir oranla, özel şirketlerin %99,8’ini ve istihdamın %60’ından fazlasını KOBİ’ler temsil etmektedir.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler, genellikle büyük ölçekli şirketlerden daha esnek oldukları ve değişikliklere daha kolay uyum sağlayabildikleri için pazarda benzersiz bir konuma sahiptirler. Ayrıca tüketicilere daha yakın faaliyet göstermeleri sayesinde toplum üzerinde önemli etkileri bulunur. Dolayısıyla, hem şirketlerine hem de çevreye fayda sağlayan sürdürülebilir faaliyetleri uygulama konusunda sorumlulukları olmalıdır.

İklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik konusundaki artan endişeyle birlikte, küçük ve orta ölçekli şirketlerin de çevre üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmaları beklenmektedir. Büyük ölçekli şirketlerde olduğu gibi KOBİ’ler için de sürdürülebilirlik; çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim hususlarının ticari faaliyetlerine entegrasyonunu ifade etmektedir.

KOBİ’ler İçin Sürdürülebilirliğin Zorlukları Ve Fırsatları

Büyük şirketlerin aksine, KOBİ’ler genellikle kapsamlı sürdürülebilirlik programlarını uygulamak için gerekli kaynaklara ve şirket içerisinde uzmanlaşmış birimlere sahip değildir. Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi (CSRD), GRI gibi standartların takip edilmesi ve bu düzenlemelerin karmaşıklığı nedeniyle KOBİ’lerin sürdürülebilirlik koşullarına uyum sağlaması zorlaşmaktadır. Bu nedenle, raporlama prosedürü konusunda KOBİ’lerin gereksinimlerine uygun çerçeve oluşturan CDP  -küçük ve orta ölçekli işletmeler için iklim açıklama çerçevesi- bulunmaktadır.

Kapsamlı sürdürülebilirlik programlarını uygulamak için gerekli finansal ve insan kaynaklarının eksikliği, KOBİ’ler için kritik bir sorundur. Şirketler kaynak kısıtlamaları ve bilgi eksiklikleriyle karşılaştıkça yeşil büyüme adımları yavaşlamaktadır. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) tarafından 2018’de hazırlanan bir rapora göre, KOBİ’ler sürdürülebilirliği benimsemenin getireceği faydaların farkında olsalar bile, uygun beceri ve kaynakların eksikliği firmaları hareket etmekten alıkoymaktadır. Bu noktada, sürdürülebilirliğe geçişi kolaylaştırmak için kurumsal sürdürülebilirlik değerlendirmelerini yaparak eksikliklerini ve gelişim planlarını analiz etmeleri önerilebilmektedir.

Öte yandan, küçük ve orta ölçekli şirketler bazı avantajlara da sahiptir. Yapıları gereği değişen tüketici tercihlerine hızlı yanıt verebilirler. Genellikle büyük ölçekli şirketlere göre daha çeviktirler. Ayrıca toplum ile daha yakın olabildikleri için şirketlerinin çevreye olumsuz etkileri konusunda sorumlu hissederler.

Etkili KOBİ Çevre Stratejisi Nasıl Geliştirilir?

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin sürdürülebilirlik standartlarına uyum sağlanabilmesi için sürdürülebilirliğe yönelik stratejik bir yaklaşım benimsemeleri gerekmektedir. İşletmenin karşılaştığı en öncelikli çevresel ve sosyal sorunların saptanması, ölçülebilir hedeflerin belirlenmesi ve tüm operasyonlarına sürdürülebilirliğin entegre edilmesi gerekmektedir. KOBİ’lerin sürdürülebilirlik stratejisi için atacağı temel adımlarından bazıları şunlardır:

  • Kurumsal dürdürülebilirlik değerlendirmesi ve önceliklerin analizi

KOBİ’ler, ilk adım olarak çevresel etkilerinin ve sosyal uygulamalarının kapsamlı bir sürdürülebilirlik değerlendirmesini yapmalıdır. İyileştirme yapabilecekleri alanları analiz etmeleri; karbon ayak izlerini azaltmak, atıkları azaltmak ve işgücü uygulamalarını iyileştirmek için hedefler belirlemelerine yardımcı olacaktır.

  • Sürdürülebilirlik stratejisinin belirlenmesi

KOBİ’ler öncelikli sürdürülebilirlik konularını belirledikten sonra, bu konuları ESG çerçevesinde farklı yönleriyle ele alacak stratejiler geliştirmeleri gerekmektedir.

  • Çalışanların ve paydaşların dahil edilmesi

Sürdürülebilirlik ilkelerine uyum sağlamak şirketler için kapsamlı bir ekip çalışması gerektirir. Bu sebeple, KOBİ’lerin tüm çalışanlarını ve paydaşlarını sürece dahil etmesi gerekir. Çalışanların ve paydaşların dahil edilmesi süreci; sürdürülebilirlik uygulamaları konusunda çalışanların eğitilmesi, çevresel ve sosyal uygulamaları iyileştirmek için tedarikçilerle çalışılması ve sürdürülebilir iş uygulamaları için yerel topluluklarla ilişki kurmayı içermektedir.

  • Sürdürülebilirlik raporlaması

Sürdürülebilirlik değerlendirmesi ile şirket etkilerinin belirlenmesi sonrasında, uluslararası gereklilikleri karşılamak ve ESG performanslarını izlemek için sürdürülebilirlik raporlaması yapılmaktadır.

Sürdürülebilir Uygulamaların KOBİ’lere Faydaları Nelerdir?

Sürdürülebilirlik yolunu izleyen KOBİ’ler birçok avantaj elde etmektedir.

Maliyet tasarrufu: KOBİ’ler, mevcut uygulamalarını değerlendirerek ve iş hedefleri ve değerleri ile uyumlu sürdürülebilirlik stratejisi geliştirerek, çevre üzerinde olumlu etki yaratırken aynı zamanda kâr edebilirler. Enerji kullanımının veya atığın azaltılması gibi pek çok sürdürülebilir uygulama KOBİ’ler için maliyet tasarrufu sağlayabilir.

İtibar: Sürdürülebilir uygulamaları benimsemek, KOBİ’lerin müşteriler, yatırımcılar ve diğer paydaşlar nezdinde sadakat ve güvenin artmasına yardımcı olabilir.

Dayanıklılık: Sürdürülebilir uygulamalar aynı zamanda KOBİ’lerin çevresel ve sosyal zorluklar karşısında daha dirençli olmalarına yardımcı olabilir.

Rekabet avantajı: KOBİ’lerin daha verimli, iklim risklerine karşı dayanıklı olmalarını ve uzun vadede rekabet avantajı elde etmelerini sağlayabilir.